Home Genel Kahineler

Kahineler

by Zeynel Eroglu
0 comment

Sayfada Neler Var?

Kahineler konusu ve Kahineler hakkında tüm bilgiler…

Kahineler ,geçmişten günümüze geleceği gördüğünü söyleyen ya da yıldızları, gök ve tabiat olaylarını haber veren sadece erkek kahinler olmamıştır. Bunun yanında isimleri gizli kalmış bazı kadınlar vardır ki, kimileri kabileleri yönetmiş, kimileri ise devlet işlerinde söz sahibi olup bilge, rahibe isimleri ile bile anılmışlardır.

Bazılarına ise “Azize” yakıştırması layık bulunmuştur.   Kahineler

Antik Yunan ve Roma anlatılarında yer verilen Kahineler, sadece rahiplerin çözebildiği, üstü kapalı kehanetlerde bulunan, o zamanlarda “bilge” olarak kabul edilen kadınlardı. Tapınaklarda, türbelerde ve mağaralarda yaşayan, kendilerine kehanet yeteneği verildiğine ve doğanın işaretlerini yorumlayarak geleceği görebildiklerine inanılan bu kadınların kökenleriyle ilgili kesin bilgiler ise günümüze ulaşamamışlardır.    Kahineler

Kahinelerle ilgili ilk kesin kayıt, MÖ 5. yy.da Heraklitus’un kaleminden çıkmadır. Heraklitus, şöyle yazar: “Süslenmemiş ve parfümler sürmemiş halinde, kendinden geçmiş şekilde asla gülünç olmayan sözler sayıp duran bu kadın, tanrının da yardımıyla, binlerce yıl öteye uzanmaktadır.”

Medyum – Kahinelerin bazıları, metin ve anlatılarda, yaşadıkları yer ile isimlendirilmişlerdir.  Kahineler 

İşte bazılarının  isimleri gizli kalmış, bazıları ise adından sıkça söz ettirmiş Kahineler ve yaşadıkları toplumlara olan katkıları, misyonları, isimleri…

KAHİNELER ;

VANGELİNA PANDEVA (BABA VANGA, VANGA NİNE)

1911 – 1996 yılları arasında yaşamış baba vanga olarak da bilinen bulgar kahin dir.baba-vanga
Dönemin osmanlı imparatorluğu altında olan bulgaristan’da 30 ocak 1911 de doğdu. 13 yaşında yağmur seline kapılıp toprak altında kaldı ve neticesinde iki gözünüde kaybetti. Geleceği görüyor fakat kaderi değiştiremiyordu. Dokunduğu herhangi bir nesneyi ayrıntılarıyla tarif etme yeteneği vardır. Bastığı toprakta yıllar öncesinde neler yaşandığı hakkında bilgiler verebiliyordu. çocukluğundan beri yaptığı kehanetlerle çevresinde tanınan vanga’nın namı arttıkça devletin gerçek bir kurumu olarak çalışmaya başlamıştır. Vanga’nın kehanetlerinin %80 oranında gerçekleştiği saptanmıştır. 1989 yılında bir rus tv’sine yaptığı konuşmada iki çelik kuş kulelere çarpacak gökyüzü aydınlanacak (11 eylül 2001 saldırısı) ve kursk su altında kalacak ve bütün dünya arkasından ağlayacaktır (1995’de yapılan ve 2000 yılında batarak 118 rus askerine mezar olan denizaltı) diye kehanetlerde bulunmuştur. 1940-1945 yılları arasında da bugünleri anlatan kehanetlerde bulunmuştur.

Gerçek adı Vangelina Pandeva olan Baba Vanga’nın söylediklerinin büyük bölümü gerçekleşti.

Baba Vanga’nın Kayıtlara Geçen, Gerçekleşmiş Kehanetlerinden Bazıları Şöyle:   Kahineler

“İki çelik kuş kulelere çarpacak, gökyüzü aydınlanacak” (11 Eylül saldırıları)

“Kursk su altında kalacak, bütün dünya arkasından ağlayacak” (2000 yılında 118 Rus askerine mezar olan denizaltının adı)

“Vladimir’in (Putin) zaferi dünyada her şeyi etkileyecek”

“İklimler değişecek” (küresel ısınma)

“Amerika’nın 44′üncü başkanı siyah olacak. Siyahi liderin gelmesinden kısa süre sonra ülke büyük bir ekonomik krize girecek, dünyaya barış değil, felaket getirecek.      Kahineler

Baba Vanga’nın Gerçekleşmeyi Bekleyen Kehanetleri ise Şöyle:     Kahineler

“2011 Radyoaktif dalgaların yoğunlaşması nedeniyle hayvan ve bitkiler yok olma noktasına gelecek. Müslüman ülkeler kimyasal silahlar kullanacak”
“2014 yılında İnsanlığın yarısı kanserle boğuşacak”“2016 yılında Avrupa’nın nüfusu azalacak”
“2018 yılında Dünyanın yeni hakimi Çin olacak”“2043 yılında Müslüman bir devlet Avrupa’ya hükmedecek”
“2046 yılında Hastalıklı her organın yerine yenisi yapılacak”
“2076 yılında Bütün dünyada sınıfsız bir komünizm sistemi yerleşecek”
“2088 yılında Bütün hastalıklar birkaç saniyede tedavi edilecek”
“2097 yılında Kimse yaşlanmayacak”
“2167 yılında Yeni bir din gelecek”
“2304 yılında Ay’ın tüm sırları çözülecek”
“3797 yılında Dünyanın sonu gelecek. İnsanoğlu başka bir gezegene göçecek ve yeni bir hayat başlayacak”      Kahineler

JEANE DİXON

jeane-dixon3 Ocak 1918 doğumlu Jeane Dixon, Los Angeles’de doğdu ve büyüdü.

Babası ile annesi olan Frank ve Emma Pinckert, çocuklarını, Avrupa geleneklerine göre yetiştiren, Alman göçmenlerdi. Jeane’nin olağanüstü psişik yetenekleri hemen konuşmaya baslar başlamaz ortaya çıktı. Bir gün annesine, siyah kenarlı mektupla oynayıp oynayamayacağını sormuştu. Şaşıran annesi kendisine, öyle bir mektup görmediğini söyledi. Fakat on gün sonra, Emma Pinckert’e Almanya’daki babasının öldüğünü bildiren siyah kenarlı bir mektup geldi.

Bir başka olayda Jeane, o sıralarda evden birkaç yüz kilometre uzaklıktaki Chicago’da bulunan babasının eve gelirken, siyahlı beyazlı bir köpek getireceğini söyledi. Gerçekten de babası eve, siyah beyaz tüyleri olan Colley cinsi bir köpekle döndü.     Kahineler

Jeane sekiz yaşına gelince, annesi onu, Luther Burbank’in evinin bitişiğinde yerleşmiş olan, Bohemyali bir kadının kampına götürmüştü. Küçük kızın sol elinin çizgilerini inceleyen falci kadın; çocuğun inanılmayacak yeteneklerle dünyaya geldiğini söyleyerek ona bir kristal küre hediye etti.     Kahineler

O günü takip eden günlerde Jeane bu küreyi bir oyuncak gibi hiç yanından ayrılmadı. Zaman onunla konuşuyor zaman içinde bir seyler görmeye çalışıyordu. Bu arada çevrede Jeane’yi görmek isteyen insanların şayisi artıyordu. Jeane 9 yasındayken bir kadın kendisinden öğüt almak istediğini söyleyerek evlerine geldi. Kadin meslegi olan sinema oyunculuğundan vazgeçip bir butik açmak istediğini, sinemada basarili olamadığı için Jeane’ye bu konuda ne yapması gerektiğini sormaya geldiğini ifade etti. Jeane, kristal küresine baktı ve kadını deste deste paralarla birlikte gördü. Genç kadına:

“Butik projesinden vazgeçin, sinemaya devam edin,” dedi. Kisa bir süre sonra, Marie Dressler adi, sinemaların duvarlarında parladı ve zengin oldu.            Kahineler

Metapsisik ve parapsikolojik alanda araştırma yapan araştırmacı ve bilim adamlarının çoğu, Jeane Dixon ile çeşitli deneyler yapmışlardır. Alınan sonuçlar her zaman şaşırtıcı ve açıklanamaz nitelikte olmuştur. Jeane çok değişik şekillerde kehanetlerde bulunmaktadır. Bazen kristal küresine konsantre olarak, bazen karsısındaki kişinin elini tutarak, bazen de durduk yere gözünün önünde açılan bir ekrandan film seyreder gibi, gelecekteki olayları görmektedir.

1962 yilinda Reagan’a bir gün başkan olacağını söylemiştir.    Kahineler

Amerikalı Kahine Jeane Dixon, Başkan J.F. Kennedy’nin ölümünü 1952 yılında girdiği bir trans sırasında açıklamıştır. Ancak isim vermemiş suikasta uğrayacak kişinin ayrıntılı bir tarifini yapmıştı… Gelecekteki suikastın kurbanı olacak adamın mavi gözleri ve kumral saçları vardı. Genç ve mevki sahibi bir adamdı. Demokrat Parti’den 1960 yılında seçilecekti ve devlet hizmeti sırasında feci bir şekilde öldürülecekti. Onun bu kehaneti, 13 Mayıs l956’da “Parade Dergisi”nde yayınlandı.
John Kennedy 1960 seçimlerini kazanınca bu kehanet yeniden gündeme geldi. Çünkü suikasta uğrayacağı söylenen kişinin tarifine, inanılmaz bir şekilde Kennedy’nin uyduğu farkedildi… Dixon durumun zaten farkındaydı… Kennedy’yi defalarca uyardı. Ancak ona inananların sayısı oldukça azdı. Ciddiye alınmadı… Dixon adeta geleceği değiştirmek için elinden gelen her türlü uyarıyı yapmaya çalıştı ama geleceği değiştirmek imkansızdı… Ve korkunç gün hızla yaklaşıyordu…
6 Nisan 1967’de W. Daily News Gazetesi’ne verdiği bilgide, Senatör Robert Kennedy’nin başına korkunç bir şey geleceğinden söz ediyordu. Bunun üzerine “bu bir kaza mı?” diye kendisine sordular. “Hayır daha beter bir şey olacak… Silahla vurulacak” dedi…
9 Nisan 1968 yılında bir akşam yemeğinde ise misafirlere: “Robert Kennedy, ateşli bir silahla vurulacak. Olay bir komplonun sonucu değil, kişisel bir eylem olarak, kısa boylu bir çocuk tarafından işlenecektir.”
1963 sonbaharında Kennedy öldürüldüğünde haklı çıktığı görüldü ama artık iş işten geçmişti… Dixon’un gerçekleşen başka kehanetleri de vardır. Örneğin Zenciler’in lideri Martin Luther King’in öldürüleceğini, 1967 yılında bir uzay kapsülünün yanacağını ve içindeki Astronotlar’ın öleceğini de çok önceden haber vermişti…
1969 yılında New York’da yayınlanan “Hayatım ve Kehanetlerim” adlı kitabında, gelecekteki olaylarla ilgili önemli kehanetlerini kaleme almış ve kamuoyuna duyurmuştu…

Dixon 26 Ocak 1997’de 79 yasında iken kalp yetmezliği sonucu ölmüştür.

EİLEEN JEANETTE GARRETT
17 Mart 1893, Beau Park, İrlanda’da doğdu 15 Eylül 1970, Nice, Fransa’da öldü.  Kahinelereileen-jeanette-garrett

İrlanda  asilli ABD’li ünlü medyum. Prekognisyon ve duru görü yetenekleriyle isim yapmıştır.

Psisik yetenekleri çok küçük yaslarda ortaya çıktı. 1924-29 yılları arasında, Londra’daki İngiliz Psişik Bilimler Koleji’nde, James Hewat MacKenzie (1869-1929) ile birlikte çalışarak duru görü, duruisiti ve telepati yeteneklerini geliştirdi.

1930’da Fransa’da düsen, “R-101” adıyla bilinen hava gemisinin, içindekilerin tümünün ölümüyle sonuçlanan kazasını medyumnik yeteneğiyle önceden haber verdi. (1926-1929 yıllarında gördüğü üç vizyonla, faciayı tüm ayrıntılarıyla betimlemiş ve hava gemisinde gerekli bakim yapılmadan böyle bir yolculuğun yapılmaması gerektiğini ilgililere bildirmiş olan Garrett, kazayı, olduğu anda da paranormal olarak algılamıştı. Daha sonra yapılan bir dizi ruhsal irtibat seansında, Garrett’e R-101’in düşüş nedenlerine ilişkin ‘tebliğler’ verilmiş ve bu tebliğlerde verilen bilgiler sonradan kaza yerinde yapılan incelemelerle doğrulanmıştı.)

Garrett, 1939-40 yıllarında Fransa’da bulundu ve 1941’de Amerikan Psişik Araştırma Derneği’nin (ASPR) daveti üzerine ABD’ye gitti. Ayni yıl, “Tomorrow” adli bir edebiyat dergisi yayımlamaya basladi. Daha sonra “Creative Age Press” adli yayınevini kurdu ve ilk kitabi olan “Telepathy”yi yayımladı. 1940’larda Dr. J. B. Rhine ve W. McDougall’la çalışmalarda bulundu. Dr. Rhine, Garrett’le yaptığı çalışmalara ilişkin olarak, “Bu, parapsikolojide bir dönüm noktasıdır” diyordu.

Metapsişik ve parapsikolojik araştırmalara önemli katkıları olmuş bulunan Garrett dünyanın en ünlü medyumlarından biri olarak kabul edilmektedir. Aralarında, G. Bernard Shaw, H. G. Wells, D. H. Lawrence, Aldous Huxley, Carl Gustav Jung ve Sir Arthur Conan Doyle’un da bulunduğu isim yapmış kişilerle tanışmış, birlikte çalışmış ve bu kişileri etkileyerek, onların yaşamları ya da yapıtları üzerinde izler bırakmıştır. Garrett 1949’da yazdığı, “Adventures in the Supernormal” (Normal ötesi Maceralar) adli kitabinin önsözünde söyle diyordu:

“Benim bir yeteneğim var, buna ister psişik güç deyin, ister başka bir şey… Ne denildiği benim için önemli değil. Ben, yıllardır bana gösterilen saygı, kuşku, acıma gibi tepkilerle ve bana açıkça yöneltilen hakaretlerle birlikte yasamaya alıştım. Yani sizin anlayacağımız, ‘şarlatan’dan ‘mucizeler yaratıcısı’na kadar türlü adlarla anıldım. Yalnızca sunu söyleyebilirim: Ben bunların hiçbirisi değilim!”

LEONORA E. PİPER

leonora-piper1857-1950 yılları arasında yasayan ABD’li medyum.

Psişik araştırmalar tarihindeki en tanınmış zihinsel medyumlardan biridir.   Kahineler

Medyumluk yeteneğine sahip olduğu, 1884’de, gözleri görmeyen ruhsal şifacı J. R. Cocke tarafından transa sokulmasıyla anlaşıldı. Transa girer girmez, erkek sesiyle, bir bedensiz varlıktan ‘tebliğ’ aktarmaya başladı. 1885’te, ünlü psikolog William James’in (1842-1910) dikkatini çekti. James, Piper ile çok sayıda ruhsal irtibat seansı düzenledikten sonra hazırladığı raporda, “Bayan Piper, gözlerinin, kulaklarının ve zihninin uyanık durumdayken normal kullanımı ile elde edemeyeceği bilgiler aktarmaktadır” diyordu.

1887-89 yıllarında Amerikan Psişik Araştırmalar Derneği (ASPR) ve 1889-90 yıllarında Psişik Araştırma Derneği (SPR) tarafından uzun süre deneylere tabi tutuldu. (Bu kurumların ve aralarında Sir Oliver J. Lodge ve Richard Hodgson’un da bulunduğu birçok araştırmacının, hakkında hazırladığı raporlar bin sayfayı geçmiştir.)

1911’den itibaren ‘yazıcı medyumluğa’ başlayan Piper’in yazıcı medyumluğuyla alınan tebliğlerden bazıları, ‘çapraz iletişim’ (değişik yerlerdeki medyumların ayni veya farklı zamanlarda- ayni bedensiz varlıkla irtibatları sayesinde birbirine paralel veya birbirini tamamlayıcı bilgiler almaları) fenomeninin tanınmasını sağlamıştır. Piper, adini, “sahte medyum”ların ortaya çıkarılmasına katkıda bulunmuş olmasıyla da duyurmuştur.

EUSAPİA PALLADİNO

Eusapia-Palladino1854-1918 yılları arasında yasayan İtalyan fiziksel medyum.

Fiziksel medyumlar içinde psişik aştırmacılar tarafından en uzun zaman deneylere tabi tutulmuş olandır.   KAHİNELER

Napoli’nin küçük bir köyünde yoksul bir ailenin kızı olarak dünyaya geldi. Annesini doğumu sırasında kaybetti. Medyumluk yeteneklerine sahip olduğu, aile içinde düzenlenen ruhsal irtibat seansları sırasında, Napolili spiritualist Enrico Damiani tarafından saptandı.

Yaklaşık 20 yıl boyunca aralıksız olarak, Avrupa’da ve Amerika’da, çok sayıda psişik araştırmacı ve bilim adamı tarafından incelendi. Palladino, ‘seans’ sırasında, diğer medyumların çoğundan farklı olarak, seans odasının kösesine medyumlar için kurulan ‘kabine’nin dışında otururdu ve kimi kuşkucular bununla da yetinmeyip Palladino’nun el ve ayaklarını bağlardı. Bu çok siki denetlenen koşullarda ortaya koyduğu medyumluk tezahürlerden ötürü kimi araştırmacılarca “kabine kraliçesi” olarak anılmıştır.

Palladino’nun deneylerde ortaya koyduğu fenomenleri incelemiş bilim adamları arasında en tanınmış isimler olarak, İtalyan suçbilimci ve psikiyatr Cesare Lobrosso, Fransız fizyolog Prof. Charles Richet ve nörolog Prof. Enrico Morselli gösterilir. Bu bilim adamları Palladino’nun ‘materyalizasyon’ , ‘levitasyon’ , ‘ektoplazma’ , ‘darbeler’ , eşyaların yer değiştirmesi (psikokinezi) ve ‘doğrudan yazı’ fenomenlerini incelemişler ve ayrı ayrı hazırladıkları raporlarda Palladino’nun ortaya koyduğu medyumluk fenomenlerinin gerçek olduğunu açıklamışlardır.    KAHİNELER

EVANGELİNE ADAMS

A.B.D. başkanı John Adams ve John Quincy Adams ile aynı aileden geldiği bilinmektedir.evangeline-adams
Yaşadığı dönemlerde falcılık olarak adlandırılan ve yasadışı bir uygulama sayılan Astroloji’yi mahkemede beraat ettiren kişi olarak bilinen Evangeline Adams, bu özelliği sayesinde Amerika’nın Astroloji tarihinde en önemli isimlerden biri olma niteliği taşır.
Yaşadığı dönemlerde falcılık olarak adlandırılan ve yasadışı bir uygulama sayılan Astroloji’yi mahkemede beraat ettiren kişi olarak bilinen Evangeline Adams, bu özelliği sayesinde Amerika’nın Astroloji tarihinde en önemli isimlerden biri olma niteliği taşır. İki
Yakın çevresine ve danışanlarına, 1928 ve 1929 yıllarının yatırım konusunda önemli gelişmeler getireceğini ve maddi varlıkları konusunda dikkatli olmalarını söylediği rivayet edilen Adams’ın, 1929 yılında gerçekleşen borsadaki çöküşü öngördüğü düşünülür. 1942, 1943 ve 1944 yıllarıyla ilgili olarak da, bunların ciddi bir savaşa gebe oldukları yorumunda bulunmuştur. New York’ta birçok kişinin ölümüne neden olan Windsoe Oteli yangınını da öngörmüştür.
Kendisiyle röportaj yapan New York World muhabiri ise, gazetedeki bir yazısında, Lady Paget’in 1910 yılında Adams’a yazdığı ve ‘Kral hakkında söyledikleriniz ne yazık ki gerçek oldu,’ dediği mektubu bizzat gördüğünü aktarmıştır. Buradaki Kral, İngiltere Kralı 7. Edward’dır. Adams, 5. George’un da hükümdarlığının oldukça kanlı geçeceğin söylediğini, bu nedenle de Londra’daki çevrelerde gözden düştüğünü ifade etmiştir.
Evangeline Adams’ın eserleri otobiyografik Bowl of Heaven, Astroloji üzerine Astrology: Your Place In The Sun, Astrology For Everyone ve Alesiter Crowley ile birlikte yazdıkları Astrology: Your Place Among The Stars’dır.
Popülerliğinin iyice artmış olduğu dönemlerde, otortielerin ilgisini iyice üzerine çekmeye başlamıştı. 1908 ve 1914 yıllarında falcılık yaptığı gerekçesi ile iki defa tutuklanan Adams, 1914 yılında çıkarıldığı mahkemede, kendisinin değil, Astroloji’nin yargılanması talebinde bulunmuştur. Mahkeme sürecinde Astrolojik öngörüm sürecini açıklayan Adams, yaptığı matematik hesapları ve başvurduğu gök günlükleri ile zaten öngörümlerinin ‘kafadan atma’ (!) olmadığını gösteriyordu. Kime ait olduğunu bilmediği bir horoskopu yorumlaması ise, davanın düşmesi sonucunu getirmiştir. Bu horoskop hakimin oğluna aitti ve Adams da onun hakkında isabetli yorumlarda bulunmuştur. Davanın düştüğünü yazan ertesi günkü gazeteler, hakimin, ‘Adams, Astroloji’yi geçerli bir bilim seviyesine yükseltmiştir,’ şeklindeki kapanış cümlesine de yer verdiler.
Evangeline Adams, Astroloji dünyasında son derece büyük etkiler yaratmış oldukça popüler bir kişi olmasına rağmen, bilindiği kadarıyla öğrenci yetiştirmemiştir. Tekniklerini ve çıkarım sürecinde kurduğu bağlantıları ve mantığı da hiçbir zaman detaylı biçimde açıklamamıştır.

GLADYS OSBORNE LEONARD

gladys-osborne-leonard1882-1968 yılları arasında yasamış olan İngiliz medyum.           Kahineler

Psişik araştırmalar tarihindeki en aninmiş zihinsel medyumlardandır.

Çocukluğundan itibaren paranormal tezahürler ortaya koydu. Yirmi yasında, arkadaşlarıyla düzenlediği bir ruhsal irtibat seansında ileri düzeyde bir medyumnik yeteneği olduğu ortaya çıktı. Yeteneği sonraki yıllarda Psişik Araştırma Derneği’nce (SPR) yoğun biçimde incelendi. Oliver Lodge’un Birinci Dünya Savasında ölen oğlu Raymond’la irtibat kurmasına aracılık etmesiyle büyük ün kazandı.

Leonard’in ortaya koyduğu paranormal tezahürler, birçok araştırmacının ölüm-ötesi yasam konusundaki düşüncelerini etkilemiş ve teorilerinin biçimlenmesine katkıda bulunmuştur.

Ölümünden sonra, birçok uluslararası parapsikolojik yayın organında, medyumluğuna ilişkin 40’in üzerinde makale yayımlanmıştır.  KAHİNELER

PERS KAHİNELER  :
Ondan, Makedonyalı İskender’in seferlerinin kaydını tutan Nicanor bahsetmiştir.

LİBYA KAHİNELER :
Euripides, ona, Lamia oyunun girişinde yer vermiştir.

DELPHİ KAHİNELERİ :
Chrysippus, kehanetler üzerine yazdığı kitapta bahsetmiştir.

KİMMER KAHİNELER :
Piso’nun vakayinamelerinde, Naevius’un da Kartaca savaşlarıyla ilgili kayıtlarında geçer.

SİSAM KAHİNELER :
Eratostenes, antik Sisam kayıtlarında ondan bahsedildiğini yazar.

TRUVA KAHİNELERİ :
Pontus’lu Heraklides, onun, Solon ve Kirus’un zamanında, Truva topraklarında doğduğunu yazmıştır.

FRİGYA KAHİNELERİ :
Ankara yakınlarında kehanetlerde bulunuyordu.

TİBUR KAHİNELER :
Albunea adıyla biliniyordu ve Tibur’da (bugünkü Tivoli) kendisine bir tanrıça olarak tapınılıyordu. Tibur Kahinesi, bugün, Noel Kahinesi adıyla da anılır. Roma senatosu, “dünyaya huzur ve barışı getirdiği” için Augusts’u tanrılık mertebesine çıkararak ödüllendirmek isteyince, akıllı İmparator, senato bu kararı almadan önce, gelecekte, kendisinden daha kudretli birisinin doğup doğmayacağını öğrenmek için Tibur Kahinesi’ne gider. Kahine, güneşin etrafında bir hale oluştuğunu, bunun içinde de, kucağında küçük bir çocuk tutan çok güzel bir bakirenin durduğunu görür. Gördüklerini Augustus’a anlatır ve “Bu çocuk senden daha büyük ve kudretli olacaktır,” der.

ERİTREA KAHİNELER :
Eritrea’lı Apollodorus’un kendi halkından olduğunu doğruladığı, Truva’nın yok olacağını ve Homer’in yalanlar yazacağını söyleyen kahinedir.

Eritrea Kahinesi’ni bugün ünlü kılan, onun da İsa’nın doğuşunu öngörmüş olmasıdır. Kehanetini açıkladığı manzumede, “Ihsous Xristos Qeou uios spthr” yani “Kurtarıcı, Tanrı’nın oğlu İsa” betimlemesi yer alır.

CUMAE KAHİNELER :
dephneAmalthea, Herophile ve Demophile adlarıyla bilinir.

Efsanevi Roma kralı Tarquinius Priscus’a dokuz kehanet kitabı götürüp karşılığında 300 altın ister. Kral, kadının deli olduğunu düşünüp teklifi reddedince, kahine, kralın gözleri önünde 3 kitabı yakar ve geri kalan altı tanesi için yine 300 altın ister. Kral tekrar geri çevirse de, kalan 6 kitaptan 3’ünü daha yakıp tekrar 300 altın isteyen kadından etkilenerek, eldeki 3 kitap için 300 altın vermeyi kabul eder. Başkentin tekrar inşasından sonra, bu kehanet kitaplarının sayısı, İtalya ve Yunanistan topraklarındaki kehanet kitaplarının toplanmasıyla artar.

Cumae Kahinesi’yle ilgili, başka bir mitolojik hikaye daha vardır.     Kahineler

Apollo, kahinenin, kendisiyle birlikte olması karşılığında, herhangi bir dileğini gerçekleştireceğini söyler. Kahine, bir avuç dolusu kumu alıp, elindeki kum tanelerinin sayısı kadar yıl boyunca yaşamak istediği cevabını verir. Apollo, bunu kabul eder ama kahine, verdiği sözünü tutmayınca, ona, istediği ömrü, o ömür boyunca sürecek gençlikten yoksun olarak verir. Kahine, yaşı ilerledikçe hızlı biçimde büzüşüp küçülür, ta ki bir şişe içerisinde yaşamak zorunda kalana dek. Yaşamının son zamanlarında, kehanetleri için ne karşılık istediğini soranlara, sadece ölmek istediğini söyler.

Aeneas’ın, ölü babası Ankises’le bir araya gelmek için ölüler diyarına nasıl gireceğini anlatması da Cumae kahinesi ile ilgili rivayetler arasındadır. Ankises de, oğluyla ölüler diyarındaki buluşmasında, Aeneas’ın soyundan, dünyanın gördüğü en büyük imparatorluğun doğacağı kehanetinde bulunur.

FİLİSTİNLİ SABBE :
Kahineleri, İbrani bakışıyla anlatan Pausanias ise, Mısır veya Babil Kahinesi olarak da bilinen, Filistinli Sabbe adında, İbrani bir kahineden de bahseder. MS 6. yy.da yazılan Chronicon Paschale de belirgin bir şekilde bir İbrani Kahinesi’ne yer verir. Suidas ve kendisinden sonra gelen yazarlar da yine bu kahineden defalarca bahsetmişlerdir.

Bu pagan kahineleri, Hristiyan tarihi ve sanatında da kendilerine yer bulmuşlardır. Özellikle Sistine Şapeli’nin tavanında, kahinelerin en önemlileri sayılan Delphi, Cumae, Libya, Pers ve Eritrea Kahineleri’nin tasvirleri, Eski Ahit peygamberlerinden Zekeriya, İshak, Daniel, Yunus, Yeremya, Zülfikl ve Yael’in tasvirleri arasına serpiştirilmiştir.      Kahineler

Orta Çağ trajedilerinde sıkça anılan bu kadınlar, peygamber soylarını tasvir eden resim ve kabartmalar ile İsa’nın doğuşunu resmeden sanat eserlerinde de oldukça fazla sefer boy gösterirler. Hristiyanların, Noel ve ölüler için yaptığı çeşitli ayinlerde söyledikleri ilahilerde de bahisleri geçer.

Hristiyan dünyasında Davut ve büyük Eski Ahit peygamberleriyle bir arada gösterilmelerinin yanında; Tertullian, kahinelerinden birini “gerçeğin hakiki peygamberi” olarak adlandırmış; İskendiriye’li Aziz Clement de, bir başkasını, temiz ruhu ve bilgeliği için övdükten sonra, “Bize, günahlardan kurtuluşun şarkısını ilk söyleyen o olsun,” diye onurlandırmıştır.       Kahineler

Kahineler
Kahineler – Kahineler ne yapar?
Kahineler – Kahineler neleri bilir?
Kahineler – Kahineler in görevi nedir?
Kahineler – Kahineler geleceği göre bilir mi?
Kahineler – Kahineler geleceği doğru görür mü?
Kahineler – Kahineler in gördükleri gerçekleşir mi?
Kahineler – Kahineler in gördükleri gerçekleşir mi?

Kahineler  konusu ve kahineler hakkında  soru,sorun ve görüşleriniz için bizimle iletişime geçebilirsiniz…

İlgili Yazılar

Leave a Comment